El ve Mikrocerrahi
Cerrahi Müdahale :
El yaralanmasında tedavi şekli, elin yaralanma şiddetine göre, yaralanmadan sonra geçen süreye, yaranın kirlenme oranına göre değişebilir. Özellikle tendon ve sinir kesileriyle birlikte olan yaralanmalar daha da önem kazanır. Tedavi prensiplerinin belirlenmesi için çeşitli sistemler ortaya konduğu halde halen geçerli olanı tüm tedavi yöntemlerinin bilinerek her yaralanmaya göre en uygun modeli seçmek şeklindedir. Hiç bir yaralanma bir diğerine aynen benzerlik göstermez. En önemli prensip, uygulanan tedavi metodunun elin mümkün olan en yüksek derecede eski işlevlerine kavuşturulmasıdır.
En sık karşılaşılan basit tendon kesileridir. Tendon, kas ile kemik arasında uzanan fibröz beyaz renkli şerit ya da bant şeklinde yapıdır. Kasın kasılması ve kısalması ile oluşan hareket kuvvetini tendon kemiğe aktarır. Kemik ise bağlı olduğu eklem üzerinden hareket eder. Tendon kesildiği zaman bu hareket iletilemez. Ancak bu hareketin kemiğe iletilmesinde başka faktörler de etkilidir. Bunlar, kemik dokunun bütünlüğü, eklemin durumu, üzerindeki deri örtüsünün bütünlüğü ve kasa hareket sinyallerini ileten sinirin bütünlüğü gibi faktörlerdir. Bu nedenle tendon işlevinin tam olması için bütün diğer faktörlerin de sağlıklı durumda olması şarttır. Yine kopan sinir, damar yapılarının ayırıcı tanısı yapılır. Kısacası hasar tespit yapılır.
El ve Mikrocerrahi Ameliyat :
Yaralanmanın şekline göre tendon onarımı hemen ya da bir süre sonra ( elektif) yapılır. Sinir veya damar kesileri acil olarak onarılmalıdır. El ameliyatları kansız bir ortamda, yaralanmış ya da kesilmiş olan tüm yapılar anatomik yerleşimlerine göre ortaya konur ve belirlenir. Bu sayede elin karmaşık yapıları birbirinde ayrılır ve sağlıklı bir ameliyat yapılabilir.
Ameliyatta, kesilen tüm oluşumlar ( tendon, sinir, damarlar ) uygun dikiş malzemeleriyle onarılır. Kullanılan dikişlerin normal deri dikişlerine göre kopmaya karşı daha fazla dayanıklı ve kalıcı olması gerekir.
Bu dikişler bazı özel tekniklerle konur. Burada önemli olan tendon, damar ve sinir uçlarının yeterli oranda temas etmesi ve dikiş bölgesinde çevre dokuların kanlanmasının da sağlıklı olması gereklidir. Tendon, bir kılıf içinde kayarak hareket eder. Belli noktalarda ise tendonun kemikten uzaklaşmasını önleyen “pulley” adı verilen enlemesine kuşak şeklinde yapılar vardır. Ameliyat sırasında bazı pulley lerin özellikle korunması, gerekirse onarılmasına çalışılır. Ameliyat sırasında tendonun serbest hareket edip etmediği kontrol edilir. Ameliyat sonunda turnike açılarak elin kan dolaşımı serbest bırakılır ve hassas kanama kontrolü yapılarak kanayan damar uçları bağlanır ve kanamalar durdurulur. Tendon, damar ve sinirlerin parçalandığı doku kayıplarıyla karakterize yaralanmaların tedavisi daha zordur. Erken devrede vücudun başka bölgelerinden alınan tendon, damar ve sinir greftleri ( yama ) ile nakil yapılarak onarılırlar. Üzerinden zaman geçmiş, doku kaybı olan eski yaralanmalarda ise nakil yapılacak tendon bölgesine önce silikon yapısında tendon şeklinde yapılmış protez yerleştirilerek 3 ay veya daha fazla süre tendon kılıfının oluşması beklenir. Daha sonra ikinci ameliyatta silikon tendon protezi çıkarılıp yerine tendon yaması yerleştirilir.
El ve Mikrocerrahi Ameliyat Sonrası :
Ameliyat sonunda pansumanla sarılan el özellikle onarılan tendonla ilgili eklemlerin tendon, sinir ve damarlar iyileşene kadar bir süre hareketsiz tutulması gerekir. Ancak belli bir süre sonra ilgili eklemlere pasif hareket başlatılır. Pasif hareket, hastanın tendonunu kendisi istemli değil, dıştan uygulanan yay veya lastik kuvveti ile yaptırılır. Bu hareket tendonun etraf dokulara yapışmasını önlediği gibi, tendonun yolu üzerindeki eklemlerin çalıştırılarak sağlığını kazanmasını amaçlar. Sonraki evre ise cerrahın belirleyeceği sürede başlatılan aktif hareketlerdir. Aktif hareket, hastanın istemli olarak tendonu, dolayısıyla ilgili parmakları veya eli oynatmasıdır.
Ameliyat sonrasında hasta fizik tedavi uzmanı ile birlikte takip edilir. Tendon üzerinde yeterli iyileşme olmadan erken devrede hareket uygulanması kopmalara neden olabilir bu nedenle ameliyat sonrası takip önem kazanır.